Abstract:
Radyoterapi serviks kanserinde en sık uygulanan tedavi yöntemidir. Serviks
anatomik açıdan karmaşık yapılı bir bölgede olduğundan, radyoterapi sırasında
çevresindeki dokuların iyice analiz edilip korunması hastanın ikincil kanserlere
yakalanma riskini ortadan kaldıracağı için oldukça elzemdir. Yoğunluk ayarlı
radyoterapi (IMRT) çok yapraklı kolimatörlerin hareketliliğine sahip olması
açısından tümör volümünü geleneksel yöntemlerden daha iyi sarma özelliğine
sahiptir. Volümetrik ayarlı ark terapi (VMAT) yoğunluk ayarlı radyoterapinin
geliştirilmiş tekniğidir. VMAT tedavi tekniğinde gantri hasta masası etrafında 360
dönebilme özelliğine sahiptir. Bununla birlikte VMAT tedavi tekniği ya da IMRT
tedavi tekniği kanser tedavisinde standart tedavi değildir. Hastaya uygun tedavi
tekniğinin seçilmesi gerekir. Hastaların yaşı, anatomik özellikleri, hastalığın evresi
gibi parametreler uygun tedavi yöntemini seçmek için önemli birer yol gösterici
olabilirler.
Bu çalışma 30 yaş üzeri ve evreleri bakımından benzer 15 serviks kanserli hasta ile
yapılmıştır. Hastalardan CT/BT (bilgisayarlı tomografi) ile görüntü alınmıştır. Alınan
görüntüler uzman radyasyon onkologları tarafından klinik hedef hacim (CTV) ve
kritik organlar olarak konturlanmıştır. Konturlanan görüntüler tedavi planlama
bilgisayarına aktarılmıştır. Hastalara, yedi alan dinamik MLC (7A-DMLC) ve çift
ark VMAT (ÇA-VMAT) teknikleri kullanılarak her hastaya özel olarak plan
hazırlanmıştır. IMRT ve VMAT tedavi teknikleri ile tasarlanan planların doz- hacim
histogramı (DVH) verileri volümetrik olarak alınmıştır ve istatistiksel analiz
yapılmıştır. İki yöntem karşılaştırılması için p<0.05 anlamlılıkta non-parametrik
testler kullanılmıştır.
vi
Elde edilen veriler ile yapılan analizler sonucunda kritik organlar olan mesane,
rektum, bağırsak, sol femur, sağ femur ve hedef hacim olan PTV volümleri için
IMRT tedavi tekniği ve VMAT tedavi tekniği arasında p<0.05 anlamlılığında fark
bulunmamıştır. Bununla birlikte VMAT tedavi tekniği yüksek dozlarda kritik
organları görece olarak daha iyi korumuştur. PTV volümlerine ait konformalite
indeksi, homojenite indeksi ve monitör ünite değeri hesaplanarak analiz edilmiştir.
İki teknik için ayrı ayrı hesaplanan CI ve HI arasında anlamlı fark bulunmamıştır.
MU değeri p<0.05 anlamlılıkla karşılaştırılış ve IMRT ve VMAT tedavi teknikleri
arsında anlamlı fark bulunmuştur.
Sonuç olarak; Serviks kanserli hastalar için oluşturulan tedavide, hastanın
uygunluğuna göre IMRT ya da VMAT tedavi tekniklerinden birinin seçilmesinde
sakınca yoktur. Bunula birlikte aralarında anlamlı fark çıkmamasına rağmen VMAT
tekniğinin kritik organları IMRT tekniğine göre daha az doza maruz bıraktığı
gözlemlenmiştir. Daha az MU değeri ve daha hızlı tedavinin avantajları da
düşünüldüğünde, VMAT tedavi tekniği rahim ağzı kanseri için daha uygun bir
seçimdir.