Abstract:
İnsanın gelişimi, doğumundan ölümüne farklı evrelere ayrılır. Bu
gelişimsel evreler insanın doğumu ile başlar; çocukluğu, ergenliği,
yetişkinliği şeklinde devam ederek ve yaşlılıkla son bulur. Her dönem,
birbiriyle ilişkili dil, zihinsel, fiziksel, sosyal-duygusal gelişim alanlarıyla
şekillenir. Bu gelişim alanlarında oluşabilecek yetersizlikler, gecikmeler
ve zorlanma durumlarında özel eğitimden söz edilir (BEBKA, 2012, s.
9). Bireysel farklılıklar bir ölçüde çocuğun normal eğitim olanaklarından
yararlanmasına imkan sağlarken bir yerden sonra bazı özel düzenlemelerin
yapılmasını zorunlu kılar. Özel eğitim adı verilen bu düzenlemeler üç temel
ögeden oluşur. Özel eğitimin uygulama programları, bu alanda yetişmiş
öğretmen veya diğer destekleyici personel ile özel eğitim imkanı sağlayan
ortam veya düzenlemelerdir (Eripek, 1998, s. 5). Özel gereksinimli
bireylerin topluma uyum sağlamaları için eğitimde fırsat eşitliği ilkesi
çerçevesinde eğitimden maksimum düzeyde faydalanmalıdırlar (Batu ve
Kırcaali İftar, 2011, s. 7).
Bu çalışmada mesleki ve teknik Anadolu liselerinde çalışan
öğretmenlerin kaynaştırmaya ilişkin sorunları, beklentileri ve çözüm
önerileri araştırılmıştır. Nitel araştırma yöntemlerinden görüşme tekniği
kullanılmıştır. Bu araştırmanın çalışma grubu 2015–2016 eğitim öğretim
yılında Kocaeli Derince Zehra Emine Öçgüder Mesleki ve Teknik Anadolu
Lisesinde farklı branşlarda 13 ve ayrıca Kocaeli Zübeyde Hanım Mesleki
ve Teknik Anadolu Lisesinde farklı branşlardan 13 olmak üzere toplamda
26 öğretmendir.
Araştırmada 10 sorudan oluşan görüşme soruları kullanılmıştır. Mülakat
formlarından elde edilen bilgiler, sistematik bir hale getirilmiştir.
1
İstanbul Aydın Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü
2
İstanbul Aydın Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü
Mesleki ve Teknik Anadolu Liselerinde Çalışan Öğretmenlerin Kaynaştırmaya İlişkin
Sorunları, Beklentileri ve Çözüm Önerileri
276
Araştırmaya katılan öğretmenlerin isimleri kodlanarak (rakamsal),
verdikleri yanıtlar değerlendirilmiştir. Betimsel analiz yapılarak elde
edilen veriler yorumlanmıştır.
Eğitimin kademeleri düşünüldüğünde zorunlu temel eğitim sonrasında
engelli öğrenciler bireysel özellikleri dikkate alınarak genel veya mesleki
eğitime yönlendirilmelidirler. Onların hayatta kendi ayaklarının üzerinde
durmasını sağlayacak adımlar bu sayede atılmış olacaktır. Öğretmenlerin
öğrencilerin sağlık durumlarını ve yetersizliklerini bilmeleri daha gerçekçi
beklentiler geliştirmelerine ve buna uygun planlar yapmalarına yardımcı
olur. Kaynaştırma uygulamalarına ilişkin olumlu öğretmen düşünceleri bu
uygulamaların başarısını da getirecektir. Engelli olan her öğrencinin her
şeyden önce bir çocuk olduğunu da asla unutmamak gerekir.
Mesleki ve teknik eğitime devam eden kişilere programın amaçladığı
kazanımlara işletme-okul iş birliği ile ancak ulaşılabilir. Bu kapsamda
işletmelerin ihtiyaç duyduğu yeterliklere sahip bir meslek çalışanı için
mesleki eğitim kendisini sürekli güncel tutmalı, programlar geliştirmeli,
staj uygulamalarının verimliliğin sağlanması ve bu kapsamda gerekli
düzenlemeleri yapması gerekmektedir. Okul-işletme iş birliğinde
mezunların hayatlarını devam edecekleri iş kollarının beklentilerinin
alınması ve yapılandırmanın bu beklentiler doğrultusunda yapılması
verimliliğin sağlanması adına önemini korumaktadır. Hem okula hem
de işletmeye dayalı bir sistem dinamik yapıda olmak zorundadır. Sadece
teorik eğitimin verildiği bir meslek eğitimi düşünülemez. İşletmeler
teorinin pratiğe dönüşmesini sağlayan uygulama ortamlarıdır. Bu yönüyle
bir çeşit eğitim yeridir. Usta çırak ilişkisi temelli öğrencinin niteliğinin
artırılmasında önemli roller üstleneceklerdir.
Sadece ülkemizde değil Dünya genelinde işgücü piyasası istediği
kriterleri işgörenlerde bulamamaktadır. Bu meslek eğitimin başarısını
düşürmektedir. Bu sorunun birçok yapısal neden kaynaklı olduğunu
düşünmek mümkündür. Ancak bireysel özellikler de ihmal edilmemelidir.
Meslek eğitim bir beceri işidir. Kişilerin ilgileri göz ardı edilemez. Meslek
seçiminde bu ilgiler dikkate alınmak zorundadır. Öyle ki kaynaştırma
öğrencileri bu nitelikleri kazanmaya yönelik bireyselleştirilmiş bir meslek
eğitim programlarına ihtiyaç duymaktadırlar. Bu yönüyle öğretmenlerin
kaynaştırmaya tabi olan öğrencilere karşı tutumları ve algılamaları
Rumeysa ŞEN, Prof. Dr. Uğur TEKİN
Eğitim Fakültesi Dergisi, Özel Sayı - 2017 (275-279) 277
önemlidir. Öğretmen eğitim ortamında öğrenci üzerinde en etkili kişidir.
Öğretmenin kaynaştırmaya ilişkin olumsuz tutum takınması sistemin
doğru işlemesine engel olacaktır.
Mesleki teknik eğitime devam eden kaynaştırma öğrencileri pek çok
sorunla karşılaşmaktadırlar. Eğitim ortamında karşılaştığı sorunlar yanında
iş yerlerinde karşılaştıkları sorunlar çözülmelidir. Bunun için mesleki
teknik eğitime devam eden bir kaynaştırma öğrencisinin staj yaptığı
yerlerde, iş atölyelerinde ortamın düzenlenmesi yanında öğrenciyle ilgili
işverenlere bilgi verilmesi, mezuniyet sonrası iş olanaklarını araştırılması
ve işe yerleştirilmesi özel eğitim hizmetlerinin başarısı için gereklidir.
Bu çalışmada mesleki ve teknik Anadolu liselerinde çalışan öğretmenlerin
kaynaştırmaya ilişkin sorunları, beklentileri ve çözüm önerileri
incelenmiştir. Mesleki ve teknik anadolu liselerinde kaynaştırma
uygulamalarının yapıldığı sınıflarının durumları ile öğretmenlerin çalışma
ortamlarına ilişkin eksikliklerinin giderilmesinde araştırma sonuçlarının
katkısıyla çözüm önerilerinin sunulması hedeflenmiştir. Okullarda
engelli çocukların kaynaştırma uygulamaları çerçevesinde bulundukları
sınıflarında alacakları eğitimler için her okul uygun ortamı hazırlamak ve
olumlu tutum sergilemek zorundadır. Yani özel eğitim etkinliklerinde başarı
için öğretmen tarafından öğrencinin desteklenmesi gerekmektedir. Bu
yönüyle öğretmen çok önemli bir role sahiptir ve tutumlarının incelenmesi
ve belirlenmesi gereklidir. Ayrıca, öğretmenlerin düşüncelerine göre
kaynaştırmaya ilişkin uygulamalardaki zorluklar ve sorunların tespiti ve
çözüm önerilerinin belirlenmesi gerek uygulayıcılara gerekse alan yazına
katkılar sağlayacağı düşünülmüştür.
Araştırma sonucunda; öğretmenlerin öğrencilerin sosyalleşmesini
desteklediği çalışmalar yaptığı, öğretmenlerin kaynaştırma öğrencilerine
verdikleri eğitimden mutlu oldukları ancak önemli bir çoğunluğun ise olumsuz
etkilendiği, kaynaştırmaya ilişkin olarak öğretmenler, kendilerinden, engel
türünden ve sitemden kaynaklanan sorunlar yaşadıklarını, sorunlarını çözmek
için uzman yardımı aldıklarını, materyal hazırladıklarını ve derste tolerans
gösterdiklerini, çalışılan okulların ve sınıfların kaynaştırmaya uygun hale
getirilmesi gerektiği, ailelerle iletişime geçildiği ve iş birliği içinde çalışıldığı,
öğretmenlerin diğer öğrencilere sorumluluklar verdikleri bilgilendirdikleri ve
yardım aldıkları ve sorunların çözümüne yönelik öneriler getirmişlerdir.
Mesleki ve Teknik Anadolu Liselerinde Çalışan Öğretmenlerin Kaynaştırmaya İlişkin
Sorunları, Beklentileri ve Çözüm Önerileri
278
Öğretmenlerin büyük çoğunluğu öğrencinin sosyalleşmesini destekleyici
çalışmalar yapmaktadırlar. Sosyalleşmeyi destekleyici çalışmalar ders
içi ve dışı etkinliklere kaynaştırma öğrencisinin katılımını teşvik etmesi
arkadaş, aile ve rehberlik desteği alma ve bireysel ilişkileri güçlendirici
sağlıklı iletişim kurma çalışmaları olduğu görülmüştür. Sosyalleşmelerini
destekleyemeyen öğretmenler ise iş yüklerini gerekçe olarak
sunmaktadırlar. Oysaki öğretmenin görevleri arasında öncelik belirleyip
birini yapıp diğeri yapmamak olası değildir. Bu sebeple öğretmenlerin
kaynaştırma öğrencisinin sosyalleşmesini destekleyici çalışmalar yapması
asli görevidir. Bu sorumluluk okul yönetimi, rehber öğretmen, aile ve
ders öğretmeni arasında paylaşılmaktadır. Bu sonuçlar gösteriyor ki
öğretmenlerin büyük çoğunluğu kaynaştırma öğrencisinin sosyalleşmesi
desteklemesi yönüyle kaynaştırma uygulamalarını desteklemektedirler.
Öğretmenlerin çoğunluğu kaynaştırma öğrencilerden olumsuz
etkilenmektedirler. Her ne kadar kaynaştırma uygulamalarını destekleseler
de onlardaki gelişme geriliği, engel durumu, öğretmeni zorlamaları vb.
nedenler öğretmeni hem duygusal hem motivasyonel hem de yorucu
olması nedeniyle fiziki olarak olumsuz etkilemektedir.
Kaynaştırma öğrenci nedeniyle yaşanan sorunların çok değişik olduğu
bunda engel türünün, sistemin ve bireysel etkenlerin belirleyici olduğu
görülmüştür. Bireysel etkenler eğitim, empatik yaklaşım, tedbir, zaman
tanıma, iş yükünü azaltıcı tedbirler kaynaştırma öğrencilerinin dengeli
dağıtımı, fiziki tedbirler alma, işbirliği yapma vb. düzenlemelerle
çözülebileceği düşünülmektedir.
Öğretmenler kaynaştırma öğrencilerine yetenekleri ve ilgilerine göre
çalışmalar verip görevlendirdiklerini, görsel materyalleri çoğalttıklarını,
matematik terimlerinin altına açıklayıcı ifadeler yazdıklarını belirtmişlerdir.
Öğretmenler kaynaştırma öğrencilerine ek zaman ayırmaya çalıştıklarını
sık tekrarlar yaptıklarını ders içinde kaynaştırma öğrencilerine ayrıca
zaman ayırmakta zorlandıklarını, bu sebeple boş dersleri ve teneffüsleri
kullandıklarını, bu da performansımı olumsuz etkilediğini, sınav sorularını
kaynaştırma öğrencilerine ayrı hazırladıklarını, konuşarak çözmeye
çalıştıklarını, derse katılımları ile ilgili farklı sorumluluklar verdiklerini,
belirtmişlerdir.
Rumeysa ŞEN, Prof. Dr. Uğur TEKİN
Eğitim Fakültesi Dergisi, Özel Sayı - 2017 (275-279) 279
Öğretmenler kaynaştırma eğitimine uygun olabilecek bir okulun
özelliklerini belirtmişlerdir. Özellikle geniş sınıflara ihtiyaç duymakta
destek eğitim odalarının materyal desteğinin sağlanması gerektiğini
belirtmekte, kalabalık sınıfların kaynaştırma uygulamalarını olumsuz
etkilediğini söylemektedirler